Kurabiyeleri yapmak kadar onları iyi fotoğraflamak da çok önemliydi benim için. Elimdeki makine ile gündüz çektiklerim fena çıkmıyordu ama bazen de akşam tamamlayabiliyordum, dolayısıyla binbir türlü şekle girerek, zaman zaman eşime yalvararak, farklı ışık kaynaklarını işe katarak, 50-60 tane fotoğraf çekip, içlerinden en işe yarayanını bulmak bayağı zor oluyordu. Zaten o yüzden her kurabiyeye tek resim yükleyebiliyordum, yoksa ben istemez miyim daha çok resim olsun blogumda...
Nihayet canım aşkım benim çeneme, kendisinin teknolojik aletlere karşı olan bağımlılığına yenik düştü ve sıkıntılar geride kaldı, ohhhh... Gerçi herşeyi makineden beklememek de lazım, mesela doğru lensi takmayı da unutmamak gerekiyormuş, öğrenmiş oldum...
Efe Kaan'ın kırk gün kırk gece süren doğum günü kutlamalarının ikinci bölümü içindi bunlar da, geri kalan otuz sekiz günde bulunamamamın üzüntüsü içerisindeyim...